Kur'an-ı Kerim'de cehennem azabından sonra cennete girmeye işaret eden bazı ayetler bulunmaktadır. Bu ayetler, iman eden ve salih ameller işleyen kulların, günahları sebebiyle bir süre cehennemde azap görseler dahi, Allah'ın rahmeti ve mağfireti sayesinde nihayetinde cennete girebileceklerini müjdelemektedir. Bu durum, İslam inancında ebedi cehennem kavramının sadece müşrikler ve kâfirler için geçerli olduğuna dair bir görüşün dayanak noktalarından birini oluşturur.
Bu konudaki en belirgin örneklerden biri Araf suresinde geçen şu ayettir (Araf, 7:46-47):
"İki taraf (cennetlikler ve cehennemlikler) arasında bir perde (A'râf) vardır. A'râf üzerinde de, cennetlik ve cehennemlikleri simalarından tanıyan adamlar vardır. Cennetliklere, 'Selâm size!' diye seslenirler ki, henüz oraya girmemişlerdir, fakat (girmeyi) umarlar. Gözleri cehennem tarafına çevrilince de, 'Rabbimiz, bizi o zalimler topluluğu ile beraber kılma!' derler."
Bu ayette geçen A'râf ehli, bazı tefsircilere göre günahları ve sevapları eşit olan, dolayısıyla doğrudan cennete veya cehenneme gidemeyen kimselerdir. Ancak bu durum geçicidir ve Allah'ın rahmetiyle sonunda cennete gireceklerdir. Bu durum, bir nevi cehennemden cennete geçiş olarak yorumlanabilir.
Bu konudaki diğer önemli hususlar şunlardır:
Özetle, cehennemden cennete geçiş, iman eden ve salih ameller işleyen, ancak günahları sebebiyle bir süre cehennemde azap gören müminlerin, Allah'ın rahmeti, tevbe, şefaat gibi vesilelerle nihayetinde cennete girebileceğine işaret eden bir kavramdır. Bu durum, İslam'ın umut ve mağfiret dolu mesajının bir yansımasıdır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page